20101110

Dediklerine göre iyice tuhaflaşmışım.
Dediklerine göre psikolog yolu yeniden gözükecekmiş bana.Hadi canım.Dediklerine göre bir şey değişmiş.Ne değişti diye sordular bile...Beynimi uyuşturan hapların hepsini attım diyemedim.Ayık dolaşmak,insanları korkmadan dinleyebilmek istiyorum da diyemedim onlara.Onlar anlamaz ki...
İnançsız gözüyle bakılmak, var olduğundan habersiz bir hayale aşık olmak, bir ruh gibi sessizce dolanmak, seviyormuş gibi rol yapmalarını izlemek...bunların ne olduğu konusunda bir fikirlerinin bile olmadığına eminim.


Ben kendimi böyle mutlu hissediyorum,böyle...Hatta fotoğraf bile çekiniyorum artık.Ruhumu sıkıştırmak düşüncemi erittim.Her fotoğrafta, imanlı bir insanın parlayan nurlu suratına benzemesin ama suratım.Neden parlar ki bir insan sürekli?...Belki de...minik, kırık ve ıslak kanatlı bir kelebekten bir meleğe dönüşüyorumdur...Kanatlarım...


Sevgi geçen hayallerden sonra (sanırım affedilmek adına) bir şeyler yazdı bana...Beni neden seversiniz ki soruma cevaben de olabilir.Sanırım hoşuma gitti.


''İlk olarak gözüme çarpan oydu.Amacı neydi bu kızın?Yine hapishane kaçkınını oynuyordu.Yüz ifadesi değişkendi.Diğerleri erkek davasına düşmüşlerdi ama o sürekli kopuyordu bu dandik iletişimimizden...Akıl okuma yeteneğim olsun istedim o an.Tahmin yürütebiliyordum.Ama itiraf etmeliyim ki onun ilgi alanları çok daha sıcak gelir bana.Çünkü samimidir o her konuda....Onu bu yüzden seviyorum işte.''


Şimdi...Diğerlerinin aklından geçenleri de bilmek isterdim aslında...Onlar neden sever gibi yapmak zorundaymış gibiydiler hep?...Ya da kısaca neden sevdiler beni?...Merak ediyorum bunu.


Her gece uykumun beni terk ettiği anda yazma isteğim,doğru kelimeleri bulamamakla zehir oluyor...Kelimelerin bile ihanetine uğrarken her gece, her sabahı sökerken ellerimle gökyüzünden, nasıl inanırım sevmelere?...Kendi yansımama bile güvenmezken, nasıl güvenirim insan yüzlerine...Yine bir sonbaharda aşık oldum, bu defa bir hayale..Bitmeyeceğine nasıl inanırım bu tatlı rüyanın...Bir sonbahar daha gidiyor, sevdiğim, hissettiğim mevsim yine ölürken,nasıl güvenirim hayatın devamlılığına...Hala soğuk sokaklarda, çıplak çocuklar varsa nasıl merhametine güvenirim tanrının?...Yalnız geceleri hissederken bir merhametin beni sardığını, sabahlara nasıl inanırım o zaman?...Tamamlayamadığım şeyler var,huzurlu değilim...Var olmayan bir uykuya yalvarmaya gidiyorum...Uykumun meleğine yakarış, gözlerime bir parça merhem...Hasta suratımdan kurtulmalıyım...


İyi uykular...sessizce....

Hiç yorum yok: