20110801

bir tatlı huzur...

...

Çocukluğumda hep dua ederken neden avuçlarımızı göğe açtığımızı merak ederdim.Kendimce fikirlerim de mevcuttu.Şimdi düşündüğümde en çok şu fikrim hoşuma gidiyor.Dua ederken,Allah'a hem şükürlerimizi hem de tereddüt ettiklerimiz için affımızı dilediğimizden gökten nur yağardı...Ben hayalimde görürdüm bunu ve avuçlarımızla o ışık selinden nurları alır, yüzümüze sürerdik...
"Nur yüzlü" nün tanımını böyle canlandırmıştım beynimde...

Ramazan gelince melekler gelir derlerdi çevremdekiler...Meleklerle yanyana yaşamak...Bu yüzden o ışık seli hiç eksik olmazdı gökyüzünden... 


Bir tatlı huzur...
Öyle ya, şerrin olmadığı yerde huzurdan başka ne olabilir?
Ve ki meleklerin varlığını bilmek...
İman penceresinden bakabilmek hayata, ne büyük ödül!..
Böyle gelebilmek hayata...
...

Bu bayram ki, nice ateist geçinenlerin iç geçirip oruca,namaza merak salmalarının sebebi...
Ne güzel! 
Bu dahi güzel, tüm güzelliklerinin Sahibi için, bile isteye yapılsa, daha güzel...

Ve ben daha geçen hafta Fatma Abla'yla tanıştım.Sohbet tadındaki öyküsüyle buldum onu.Sesimiz olsaydı, "iki kişilik rüyalar"ımızda, ömürsün abla! derdim...
Derdim de, sonra gülüşüp, onu dinlemeye devam ederdim...
...
Şimdi yine sukut halini alıp, gidiyorum...
Herkese, huzurun ayı'nda, sabır ve sağlık diliyorum...
Hayırlı Ramazanlar...


Hiç yorum yok: